Bahailik tarihi Mirza Hüseyin Ali Nur-i’nin Bahailiğin kurucusu olarak tanıtır ve onun işlerini anlatmaya çalışır sonra Abbas Efendi’yi tanıtarak Şevki Efendi’den bahsediyor. Bunlar Bahailik tarihinin önderleridir.
Bunlar hususunda konuşulurken onların zamanındaki olaylar ve kişilerin yaptıkları hususunda bahseder.
Doğum
Mirza Hüseyin Ali hicri 1233 muharrem ay’nın 2 sinde dünyaya geldi
Mirza’nin Soyu
Babası Mirza Abbas Nuriydi, o Mirzayi Bozorg adıla bilinirdi ve Gacar Muhammed şah sarayında munsi ve mostofi mesleği vardı.
Gacar zamanında vezir veya mostofi görevinde olan kimse sarayda vergi defterinin hesabına bakıyordu o vergileri toplamak ile sorumluydu.
Mirza hanedanı güzel hat yazmakta meşhurdur ve ünlüydüler saraydaki bir çok kişi onlardan hat yazma ve kâtiplik öğretimi alıyordu. Onların evi edebiyatçı ve yazma sanatçılar gruplarının uğrak yeriydi.
Mirza Bozorg Nuri
Şah Sultan Hanım Bahaullah’ın Annesi
Evlatlara Ders Eğitimi Vermek Ciddiyeti
Mirza Abbas evlatlarının ders ve eğitiminde çok çaba harcıyordu ve bu yolda kendi arkadaşlarından evlatları için ev öğretmeni getiriyordu. Nasıl ki büyük evladı Mirza Hasan Nuri bu eğitimler yüzünden Rus elçiliği sekreterliğine atandı.(kevakibud durriyye kitabı cilt 1 s. 254)
Mirza Hüseyin Ali’nin Eğitimi:
Mirza Hüseyin Ali çocuk iken babası ve akrabaları ve özel öğretmenler yanında ilkel bilimleri öğrendi ve bu yüzden okula gitmekten muaf oldu. O gençlik zamanında belli bir mesleği olmadığı için gezi ve araştırma ile geçirirdi. Şairler, arifler ve edebiyatçıların meclislerine katılıyordu ve bu yolla birçok dağınık bilgiler elde etti.
Ümmilik İddiası:
Ali Muhammed Bab gibi Mirza’da Ummilik iddiası ediyordu. Yani hiç bir yerden ders almamış olduğunu iddia ediyordu.
Nasiruddin Şah’a yazmış olduğu mektupta şöyle diyor: ‘’ben halk yanında ders okumadım ve hiç bir okula girmedim bunu benim memleketimdeki arkadaşlardan sorabilirsin ve benim bu konuda yalancı olmadığımı bileceksin.’’( seyyah şahıs makalesi kitabı s.117)
Çocukluk Zamanı Öğretimi:
Bahai yazar Muhammed Ali Feyzi, Hz. Bahaullah kitabında sayfa 18 de söyle yazıyor:
‘’Bilinen budur ki okuma ve yazmayı babası ve yakınları yanında öğrenmiştir ve o zamanlardaki okullara gitmedi.’’
2: Dr. Eslemont, Bahaullah ve yeni asır kitabında s. 28 de söyle yazıyor:
‘’İlk okul ve medreseye girmedi yalnız evde az miktarda okudu.’’
Gençlik Zamanı Eğitimi
Kevakibud dürriye kitabı c.1 s 256 ve 257:
‘’Gençlik zamanında yazma ve okumak işine başlayınca kendisini daha iyi tanıttı ve gözler önünde garip bir cilvesi oldu ve olgunluk dönemine erişince devlet ve vezirler ve âlimler meclislerine katılarak kendisini beyan ve konuşmalarıyla tanıttı.’’
İlkel Okuma Seviyesi
Onun okuma seviyesi kendi dilinden Esrar ül Asar kitabının c. 2 s. 17 de söyle geçmiştir:
‘’Bu mazlum çocukluk zamanında rahmetli Molla Bakır Meclisi’ye mensub olan Hayatul Gulub kitabına bakarak Garize ehli savaşı hikâyesini gözden geçirdim.’’
Nebil Tarihi kitabında öğretmeni olan Molla Muhammed Nuri onu şöyle vasfediyor:
‘’Mübarek ismi Mirza Hüseyin Ali’dir. Farsça hattını güzelce yazıyor.’’
Bahaullah kitabının 14. sayfasında onun Muctehid Nuri’nin dersine katılması Abbas efendi dilinden söyle yazılmıştır:
‘’Ünlü Mirza Tagi Muctehid, Balrud kasabasında 1000’e yakın talebesi vardı. Onun dersinde geceler ilmi sohbetler olurdu ve anlaşılması zor hadisler hakkında bahİs olurdu. Öğrenciler hadis manasında aciz kaldıkları zaman Cemali Mübarek o hadisin manasını beyan ederlerdi.’’
Ayrıca Kevakibud Dürriye c.1 s. 275’de ve Bahaullah kitabın’dan sayfa 20’de Ebulfazl Gülpaygani dilinden Mirza Hüseyin Ali’nin Muhammed Şah Mürşid-i olan Mirza Nazar Ali Hekim dersine katılmasını yazmışlardır.
Kuranı Kerim Tefsiri Dersini Kurmak
Yazar Feyzi, Bahaullah kitabının 18. sayfasının yazısına göre Mirza Hüseyin Ali Mazenderan’ın vilayetinin Nur şehrinde kuran-i kerim tefsiri toplantısı kurmuştu.
” ve o iki şahıs Darkola kasabasında Mübarek huzuruna geldiler o anda O Hazret birçok kimsenin katıldığı Fatiha süresinin tesisini yapıyordular”
Ders Almasının Sebebi
Fazıl Mazenderani kendi Esrarul Asar kitabında Bahaullah’In ders okumuş olduğunu bir gerçek olarak kabul etmiştir. Bu yüzden onun Ummilik iddiasını onun düzensiz ders okumuş anlamında geldiğini vurgulamıştır. O şöyle yazıyor:
‘’Ve Bahaullah hususunda konu aynıdır. Onun ve kardeşlerinin güzel hat yazması şunu gösteriyor ki bu yeteneği babalarından almışlar. Fakat Arapça tahsili sırasında çok az okudu ve hatta Bab gibi şeyhi irfan dersine kadar okumadılar.’’
Eski Adamların Sözlerini Nakletmesi O’nun Ders Almış Olmasına Bir Kanıttır
Bahaullah kendisi Asar-ı Kalemi Alaa kitabında s.118 de söyle diyor:
‘’Ben başkalarının sözlerini fazla nakletmeyi pek sevmem. Çünkü diğerlerinden size nakletmek bir kişinin başkasından ders almış olduğuna bir kanıttır!’’
İlginç konu budur ki Bahaullah’ın yazıları tamamen diğerlerinin söylentileri şiirleri ve görüşlerini ve ariflerin sözlerini nakletmektedir! Çoğu zaman okuyucuya kaynak vermek için onların kitabını okumasınI tavsiye ediyor ve biz bu yüzden Bahaullah’ın ilmini zati ilim değil öğrenmiş olduğuna inanıyoruz.
İlginç İddia!
Mirza Hüseyin Ali bu zaaf noktasını örtmek için ustalıkla söyle cevap veriyor:
‘’Ben diğer kavimlerin kitaplarını okumuyorum ve onların ilimlerinden bir şey aklımda değildir. Fakat o ilimleri bilmek istediğim zaman onların kitapları benim karşımda bir levih üzerinde zahir olur ben onu görüp not alıyorum!
(Esrarul asar kitabı s.191)
İddianın Yalan Olması
Farsça İkan Kitabının 143. sayfasında Hacı Kerim Han Kirmani hususunda Bahaullah’ın dilinden şöyle gelmiştir:
‘’Bu kul diğerlerinin söz ve yazılarına bakmaya pek merakı yoktur. Yalnız bazı kimselerin soruları üzere onların kitaplarına bakıp cevaplar hazırlamak istedim. Fakat Arapça kitabini bulamadım. Yalnız birisi Arapça kitabının, İrşadul Avam kitabı adlıyla kasabada bulunduğunu söyledi. Bu yüzden o kitabi talep ettim ve kaç gün benim yanımdaydı. Galiba 2 kere o kitabi okudum ve tesadüfen ikinci gün Peygamberin miracı hikâyesini yazan bölümünü buldum.’’
Beyan Kitabının İçeriğinden Habersizdi:
İbnuz Zip (Kurd Oğluna Mektup) kitabı, Mısır baskısında Bab’ın Beyan kitabı içeriğinden habersiz olduğunu şöyle açıklıyor:
‘’Hak şahittir ki bu mazlum beyan kitabını okumamışım ve yazılarını görmemişim. Bu mazlum daima meşguliyet sebebinden Hz. Alaa kitaplarına nazar etmek imkânım yokmuş!’’
Kuran-İ Kerim Ayetlerinden Habersizliği:
Rahigi Mahtum kitabı s.285’de yer alan Şettiye Risalesinde söyle yazıyor:
‘’Ve kuran’da kanıtçı ayetler çok vardır ama şu an o ayetler aklımda değildir.’’
Bahaullah bir çok yerlerde kuran-i kerim ayetlerini bilmeden yanlış Arapça cümleleri yazıp onların Kuran’dan naklettiğini iddia ediyor. Halbuki bu cümleler asla kuranda bulunmamaktadır!
Usta Bir Oyucu!
Bab’ın iddiasının ilk günlerinde Bahaullah ona iman etti ve giderek o devirde Babi fırkasının yaratmış olduğu bir çok isyanlarda temel rolü oldu. O, babiler tarafından Gazvin şehrinde teröre uğrayan Molla Muhammed Takı Gezvini olayına müdahalesi olduğu için hapishaneye düştü. Bahaullah’ın yaşamında yer alan en meşhur rolü Rus imparatorluğu için casusluk yapmasıdır. Onun bu yoldaki hizmetleri Rusların ondan ciddi şekilde himaye etmesine sebep oldu. Ruslar devamlı olarak Bahaullah’a zor günlerde destek verip savunuyordu!
Onun yaptıkları diğer sömürgeci güçler için cazibe yarattı.
Rumuzlu Şahsiyet
Mirza Hüseyin Ali, Bedeşt olayından önce kendi adının dillere düşmesine izin vermezdi. Fakat Bedeşt olayından sonra Tahire Zerrin Tac ona verilmiş Bahaullah lakabı onun asıl kimliğini örterek yakalanmasını önledi ve ünvanı oldu.(Kevalud Dürriye c.1 s.257)
